29 Temmuz 2013 Pazartesi

Vatanseverlik...





Bir bireyin ülkesine duyduğu sevgi ve bağlılıktır. Vefa'dır lakin günümüzde o da sadece bir semt adıdır. Köpek bile yediği kaba pislemez iken bizim içimizden, tamda bizden olan insanlar köpekten daha beter bir halde. Onu, anasını, babasını doğuran, besleyen bu Anadolu topraklarına ihanet içindeler...

Bazen vatanseverlik Uğur Mumcu olmaktır. Sol olup, aydın olup bu ülkede milyonları küçücük kollarında kucaklayabilmektir. 


Eşref Bitlis olmaktır. Devletin hatasını kabul edip devletin bekası için çalışabilmektir.


Gaffar Okan gibi bölücülerin gelir kaynaklarını canın pahasına yok etmek, o para akışını kesmektir.


Recep Yazıcıoğlu, vatanı, milleti, geleceği için delicesine çalışıp "Süper Vali" olarak bir ülkenin kahramanı olabilmektir.


Muhsin Yazıcıoğlu gibi 7.5 yıl hapisin 5 yılını ışık almayan hücrede tek başına geçirip suçsuzluğu anlaşılınca "Vatan sağ olsun" diyebilmektir.


Vatanseverlik öyle isimle, güçle kudretle olacak iş değildir. Lakin ismini tarihe altın harflerle yazdırır "Vatanseverlik."


Nene Hatun mesela 20 yaşındayken küçük oğlunu ve kızını evde bırakıp Erzurum Aziziye Tabyası'nın savunulmasına üstün başarı gösterip tarihe ismini yazmıştır.


İstiklal Madalyası sahibi Kara Fatma ya da ülkesi için donarak ölen Şerife Bacı... 



Vatanseverlik öyle milliyetçilikle alakalı bir şey de değil. Nene Hatun Kürt. Şerife Bacı Türk. Biri solcu, diğeri sağcı... Amaç  bir, ülkenin bekası ve büyüklüğü. Bizi doğuran Anadolu topraklarına dik ve onurlu bir duruş belki de. Zor zanaat bu devirde delikanlı olabilmek. Anadolu kadını kadar delikanlı olabilmek ise çok daha zor... 



Önemli olan köpekten daha alt seviyede olmamak. Çünkü yediği kaba pislemez köpek. Pislerse kapı dışarı atılır. Bir gün herkes atılır, er ya da geç...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder